
On yıl önce...
O küçük şehrin tek ana caddesinden ara
sokaklardan birine sapıyorum. Askerim.
Haftasonu sadece birkaç saate sığan çarşı izninde önüne bir torba oyuncak
koyulmuş çocuk gibiyim, ne yapacağımı bilmez halde oradan oraya koşturuyorum.
Sonra kendimi bir internet kafeye atıyorum. Çok başka, çok canlı bir hayat
yaşarken kendimi küçücük bir odada günlerimi geçirirken bulmuşum. Onca
yıllık radyo deneyimimin karşılığı olarak geceleri...