18 Ocak 2011 Salı

Aşk Tesadüfleri Sever


Hissedersin bazen…
Mantıklı bir sebep aramazsın, aklından geçenleri dayayacak duvarlara bakınmazsın, gerekçelerin peşine takılmazsın.
Sadece hissedersin bazen…
Tesadüfen karşına çıkan bir ayrıntının peşine takılman gerektiğini hissedersin.
Birine tutulmak gibidir hayatın pek çok anı aslında. Birini uzaktan görürsün; bırak huyunu, suyunu, tavrını, edasını, hayallerini, umutlarını, doğrularını, yanlışlarını, daha nasıl yürüdüğünü, adımlarını nasıl attığını bile bilmezken tutulursun ona. Kimileri “kafanda kurduğun bir sevgili kalıbına oturtmaya çalışıyorsun” der ama sen sadece hayallerini diri tutabilecek biri olmasını umarsın, öyle akıl ötesi hayaller kurmazsın. Ama hissedersin işte; sebepsiz yere güzel bir şeyler olacağını hisseder, hayatının bir dönemine o hissin peşinde yürüyerek bir anlam eklersin.
Müzikallerle pek de ilgili olmamama rağmen Moulin Rouge fragmanını izlemiştim sinemada ve içime yayılan heyecanla orada farklı bir şeyler bulacağımı hissetmiştim. Gösterime girdiği ilk gün, sadece filmin dünyasına girmek, başka şeylerle ilgilenmek zorunda kalmamak için tek başıma, sinemanın en iyi koltuklarından birinde çok önceden satın alınmış biletimle hayranlıkla o filmi izlediğimi hatırlıyorum. Sonrasında defalarca izlediğim, evimin duvarlarında varolan tek çerçevenin sahibidir Moulin Rouge.
“Kimilerinin dudak kıvırdığı filmlere tutulmakta üstüme yoktur” demiştim bir yerde “O Kadın” için. Aynı şekilde, acımasızca eleştirilen “Issız Adam”, belki de pazarlama eksikliğine kurban giden olağanüstü “Başka Dilde Aşk” benim için hep böyle filmlerdir. Gerçekten niyeti olmayanların fark edemedikleri başka güzel hikayelerinin de olduğunu ve daha önemlisi hikayelerini bizzat kalbinin içine kadar gelip, dokunarak anlatıp, görevleri tamamlanınca sessizce çekildiklerini düşünüyorum o filmlerin her birinin. Ve hepsinin de bir kısa film gibi etkileyici fragmanlarıyla bu yola ilk adımlarını attıklarını hatırlıyorum. Tam da bu sebeplerle ve tam da aklımda kalanlarla “Aşk Tesadüfleri Sever”i müthiş bir heyecanla bekliyorum. Biraz Ankara’lı olmak, biraz aşk ve hüzün yazmayı sevmek, biraz da hayatına hikayesi uzun dipnotlar düşmekten, en çok da yönetmeninden kadrosuna beni hiç hayal kırıklığına uğratmamış isimleri bir arada görmekten olsa gerek, çok iyi bir film geldiğini hissediyorum.
Öyle işte, hissedersin bazen…
Mantıklı bir sebep aramazsın, aklından geçenleri dayayacak duvarlara bakınmazsın, gerekçelerin peşine takılmazsın.
Sadece hissedersin bazen…
Tesadüfen karşına çıkan bir ayrıntının peşine takılman gerektiğini hissedersin.
O tesadüf bir aşkı anlatıyorsa, tutkusunu da öfkesini de harmanlıyorsa, daha görmeden tam puan verir, göreceklerinin aklındakileri değiştirmeyeceğini bilirsin.
“Aşk Tesadüfleri Sever” 4 Şubat’ta gösterimde.
Fragmanı izleyin, hissettiklerinizin peşine takılın ve bekleyin…


Bazen ilk görüşte bilirsin, o insan kaderindir,
bazen bir ömür ararsın, bulunmaz.