
Biraz yakın zamanda sinemada izlediğim Nine'ın etkisi, biraz da yeni bir evin verdiği heyecanla kendime planladığım bir Moulin Rouge akşamı, elimi attığım DVD kutusunun boş olduğunu farketmemle birlikte noktalandı.
Bundan sonraki süreci sıralamak çok zor değil ama biraz sıkıntılı; D&R'a gidilir, Moulin Rouge'un sadece tek DVD'lik versiyonu olduğu öğrenilince başka mağazalara uğranır (sinema konusunda arsız bir "kamera arkası" ve "special features" tutkunu olmam başlı başına ayrı bir yazı konusu), hiçbiryerde 2 DVD'lik özel versiyon bulunamaz, internet siteleri araştırılmaya başlanır, sonuca varılamaz, başta Sendit olmak üzere mantıklı yurtdışı seçeneklerine bakılır, her yerde "not available now" ibarelerine üzülerek bakılır ve sonunda Amazon'da aranan DVD bulunur. Kargo ücreti diğerlerine göre biraz daha fazla olsa da toplama bakıldığında Türkiye'de (satışta olduğu zamanlarda) varolan benzerlerinden daha ucuza geldiği gerçeğiyle yüzleşilir (neden Türkiye'de korsan var diyenlere selam olsun!), sipariş verilir ve sadece birkaç gün içinde sorunsuz bir şekilde Moulin Rouge'a kavuşulur.
Herkesin kendine göre takıldığı şarkılar, kitaplar, filmler vardır. Bazen size sıradan görünen "sahne"ler ya da hikayeler, sizin asla bilemeyeceğiniz bazı sebeplerle kimilerine hayatın ta kendisini ifade ediyor olabilir.
Benim için Moulin Rouge hayatımın filmidir, evimde salonumun duvarında varolan tek "asılı şey" orijinal bir Moulin Rouge posteridir örneğin. Zaman zaman izler, biraz hüzünlenir, çokça gülümser, çoğunlukla da ardından kalem-kağıda sarılırım. İşin teknik kısımlarını pas geçer, hikayenin anlatımındaki ve kurgudaki şiirselliğe, oyunculuktaki ve koreografideki tanrısallığa, müziklerdeki ve repliklerdeki eşsizliğe kapılırım sadece. Filmi izleyip de çok sıkıcı bulanlara "siz hiç benim gözlerimle bakmadınız ki" der gibi yapıp duymazdan gelirim.
Sadece biraz bile ilgi alanınıza giriyorsa bu filmin içindeki satırbaşları ve şimdiye kadar kayıtsız kaldıysanız bu sizin için küçük bir hatırlatma olsun. Benim için de yeni bir Moulin Rouge akşamından önce bir kısa giriş...
Malum;
"The greatest thing you'll ever learn is just to love and be loved in return."
Moulin Rouge - El Tango de Roxanne by Rockdilkem
Never fall in love with a woman who sells herself. It always ends bad.
We have a dance in the brothels of Buenos Aires. It tells the story of the prostitute and a man who falls in love with her. First, there is desire. Then, passion. Then, suspicion. Jealousy. Anger. Betrayal. When love is for the highest bidder, there can be no trust. Without trust, there can be no love. Jealousy, yes, jealousy will drive you mad.
0 comments:
Yorum Gönder