Biz, yaşı artık otuzların üzerine çıkanlar, Tunalı Hilmi caddesindeki pasajların alt katlarından kaçak Levis'lar giydik, asker tanıdıkların sayesinde yurda gelebilen video cihazlarından film seyrettik, arkadaşlarımızın bavullarının kenarlarına sıkıştırdıkları kasetler sayesinde orjinal albümler dinledik, bazı masum romanları birileri birden rahatsız oldu diye üstüste yığılıp yakılmadan okuyabilmeye gayret ettik büyürken...
Şimdilerde konuşulması bile garip görünen şeyler bunlar, çünkü artık o kitaplar best-seller, pantalonlar vitrinlerde indirimde, kasetler mp3'e dönüşüp herkesin kulaklarında dans ediyor...

İşin daha ilginç tarafı ise güzel ülkemde yaşamın hepimize öğrettiği en ilgi çekici özelliğin bu konuda da üzerimize yapışması. Buna da alıştık. Neye alışmıyoruz ki zaten.
Bu konuyu kapatırken çok keyif alarak takip ettiğim elmaaltshift sitesinden bir alıntı yapıyorum, zira çok açık bir örnek var orada: Facebook kapatılıncaya kadar bu olayın ciddiyetinin hiçbirimiz farkına varmayacağız, ama emin olun bir gün Facebook da kapatılacak! Çünkü diğerlerinde gördüğümüz ve yasaklanmalarına sebep olan herşey Facebook'ta da fazlasıyla var, beklenen tek şey birinin şikayet etmesi. Evet, işte bu kadar basit...

Daha ne kadar susacaksınız? Facebook’ta 10 milyon kişi var, feysbukunuz kapatılınca, fotoğraflarınızı gösteremediğiniz zaman, birbirinize videolar atamadığınız zaman mı tepki göstermeye başlayacaksınız?? İnternetiniz elden gidiyor, artık uyanın arkadaşlar!!!
0 comments:
Yorum Gönder